Halka Açık Tv Müzik Yayını Hak İhlali Değil


T.C. YARGITAY

19.Ceza Dairesi

Esas:  2015/92

Karar: 2015/1285

Karar Tarihi: 07.05.2015

 

MANEVİ VEYA MALİ HAKLARA TECAVÜZ SUÇU – UMUMA AÇIK İŞLETMELERDE MÜZİK ESERİNİN RADYODAN VEYA TELEVİZYONDAN YAYINLANMASI HALİNDE İCRACI SANATÇI VE ESER SAHİBİNİN YAYINI ENGELLEME AÇISINDAN HAKLARININ BULUNMADIĞI – MALİ HAKLARIN İHLALİNDEN BAHSEDİLEMEYECEĞİ

ÖZET: Umuma açık işletmelerde (lokanta, bar, market, otel lobisi vb) müzikeserinin radyodan veya televizyondan yayınlanması halinde, fonoğram yapımcısı, icracı sanatçı ve eser sahibinin bu yayını engelleme açısından haklarının bulunmadığı, bu yayın nedeniyle sadece radyo veya televizyon yayıncısının yayın üzerinde inhisari nitelikte mali haklarının ihlalinin söz konusu olacağı, bu durumda, müzik eserinin radyo veya televizyondan yapılan yayınını umuma ileten işletmeci, sadece radyo veya televizyon yayıncısının haklarını ihlal edebileceği, radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarına ilişkin olarak, umuma açık mahallerde iletimin sağlanmasına izin verme veya yasaklama haklarına sahip olduklarının belirtilmesi karşısında, bu kuruluşlarda yapılan yayınlarla ilgili olarak hak sahipleri ile bu kuruluşlar arasında yetki devri ve anlaşması yapılması gerektiği, hak sahipliği devri ve bununla ilgili anlaşmanın yapılmaması halinde, hak sahiplerinin ancak yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarından şikayetçi olabileceği anlaşılmakla, şüphelinin bir müzik eserini, televizyondan yapılan yayında, işletmesinde umumi mahalde müşterilerine dinletmekten ibaret olan eyleminde, fonogram yapımcısı ve icracı sanatçılar yönünden mali hakların ihlalinden bahsedilemeyeceği ve atılı eylemin suç oluşturmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.

(5846 S. K. m. 71, 80)

Dava ve Karar: Manevi veya mali haklara tecavüz suçundan şüpheli E. G. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19.12.2013 tarihli ve 2013/155262 soruşturma, 2013/93547 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.02.2014 tarihli ve 2014/175 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 10.11.2014 gün ve 66892 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.11.2014 gün ve KYB.2014- 373462 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.

Anılan ihbarnamede;

Dosya kapsamına göre; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun, “Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek: Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticari amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.” şeklindeki 71/1. maddesi nazara alındığında, şüphelinin yetkilisi olduğu H… Pub isimli işyerinde, P… Music isimli televizyon kanalına ait yayından, müşteki meslek birliğinin koruması altında bulunan G… isimli sanatçının “Irgalamaz Beni” ile Gr… isimli müzik grubunun “Bir cevabın var mı ?” isimli eserlerinin umuma açık olarak yayınladığının tespit edilmesi karşısında suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;

Sonuç: Umuma açık işletmelerde (lokanta, bar, market, otel lobisi vb) müzikeserinin radyodan veya televizyondan yayınlanması halinde, fonoğram yapımcısı, icracı sanatçı ve eser sahibinin bu yayını engelleme açısından haklarının bulunmadığı, bu yayın nedeniyle sadece radyo veya televizyon yayıncısının yayın üzerinde inhisari nitelikte mali haklarının ihlalinin söz konusu olacağı, bu durumda, müzik eserinin radyo veya televizyondan yapılan yayınını umuma ileten işletmeci, sadece radyo veya televizyon yayıncısının haklarını ihlal edebileceği, 5846 sayılı Kanunun 80/1-C-3 madde – fıkrasında radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarına ilişkin olarak, umuma açık mahallerde iletimin sağlanmasına izin verme veya yasaklama haklarına sahip olduklarının belirtilmesi karşısında, bu kuruluşlarda yapılan yayınlarla ilgili olarak hak sahipleri ile bu kuruluşlar arasında yetki devri ve anlaşması yapılması gerektiği, hak sahipliği devri ve bununla ilgili anlaşmanın yapılmaması halinde, hak sahiplerinin ancak yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarından şikayetçi olabileceği anlaşılmakla, şüphelinin bir müzik eserini, televizyondan yapılan yayında, işletmesinde umumi mahalde müşterilerine dinletmekten ibaret olan eyleminde, fonogram yapımcısı ve icracı sanatçılar yönünden mali hakların ihlalinden bahsedilemeyeceği ve atılı eylemin suç oluşturmadığı anlaşıldığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 07.05.2015 tarihinde oy birliği, karar verildi.

 
 

No comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir