Anayasa Mahkemesi Düşük Değer Kaybı Tazminatı Ödemelerine Dur Dedi ve Vatandaşı Haklı Buldu


MAHKEMELERCE DEĞER KAYBI TAZMİNATLARI ARTIK DAHA YÜKSEK TUTARDA BELİRLENECEK

Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 E, 2020/40 K, 17.07.2020 Tarihli kararı gereği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda birçok değişiklik yaşandı. Bu değişikliklerden yargıyı en çok meşgul edecek değişiklik ise; değer kaybı tazminatına yönelik olan değişikliktir.

Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümlerin yerine Borçlar Kanunu’na atıfta bulunması ve artık değer kaybı tazminatlarının Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan Genel şartnameye göre değil de; Borçlar Kanuna göre hesaplanacak olması birçok zarar kaleminin de değer kaybı olarak sayılması sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu sayede, genel şartnamenin dışladığı birçok değer kaybı kalemi; değişen hükümlerle değer kaybı tazminatına dahil edilecek ve aracı trafik kazasından hasar gören ruhsat sahibini maddi anlamda daha fazla tatmin edecektir.

Öncelikle kısaca değer kaybı tazminatından bahsedecek olursak; trafik kazaları neticesinde, hasar oluşan araçta; aracın kaza tarihindeki değeri ile kazadan sonraki değeri arasındaki fark değer kaybı olarak adlandırılmaktadır.

Değer kaybı tazminatı; 2918 Sayılı Kanun gereği kazaya karışan kusurlu karşı tarafın aracının sigorta şirketinden tahsil edilebilmektedir.

Araç rayiç bedellerinin gün geçtikçe arttığı ülkemizde, söz konusu değer kaybı da bu oranda artmaktadır. Söz konusu değer kaybı hesabını ise, mahkemelerce dosyanın bilirkişiye tevdii ile alanında uzman bilirkişilerce yapılmaktadır. Bilirkişiler tarafından hesaplama yapılırken ise; Anayasa Mahkemesi kararından önce Hazine ve Maliye Bakanlığı Genel Şartnamesi esas alınırken; karardan sonra; evveliyatla Borçlar Kanunu esas alınacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus: Araç değer kaybı tazminat talebinin; kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde istenmesi zorunluluğudur. Bu süre zamanaşımı süresi olup, kaza tarihinden 2 yıl geçtikten sonra istenilen miktarlar; davanın usulden reddi sonucunu doğurmaktadır.

Tazminat Hesaplamalarında Önem Arz Eden Durumlar:

Değer kaybı tazminatı hesaplamaları ise, aracın rayiç değeri, hasarın boyutu, değişen parçalar, aracın kilometresi, yaşı, aracın ticari araç olup olmaması, üretim yılı, kilometresi, markası, modeli, hasar geçmişi, Pazar değerine göre değişkenlik göstermektedir.

Değer kaybı tazminatında araçta meydana gelen her türlü zarar Anayasa Mahkemesi kararından önce talep edilememekteydi.

Araçta meydana gelen mini onarım ile giderilen basit kaporta, plastik tampon onarımları, cam, radyo-teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamında yapılan onarımlar, ana iskelet ve şaside hasar olmaksızın, vidalı parçalarla yapılan onarımlar ve değişimler sigorta şirketleri tarafından değer kaybı hesaplamasında dahil edilmeyen kalemler olarak karşımıza çıkmaktaydı.

Özetle plastik aksamda yapılan değişimler ve onarımlar sigorta şirketlerince karşılanmamaktaydı. Küçük onarımlar adı altında talep edilemeyen alacaklar; zararın varlığına rağmen, tazminat hesaplamasında dışlanmaktaydı. Bu da vatandaşı fazlaca mağdur etmekteydi.

İşte Anayasa Mahkemesi kararı ile söz konusu zararlarda mahkemelerden talep edilecek, bilirkişi raporlarında tarafların değer kaybı talebi maddi olarak daha fazla hükmedilecektir.

Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümler ve gerekçe

Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararın gerekçesinde, zorunlu mali sigorta sözleşmesinin yapılmasının kanun ile zorunlu hale getirilmesine rağmen; tarafları bağlayan sözleşme eki niteliğindeki hususların yürütme organına bırakılması(Hazine ve Maliye Bakanlığı) yasama yetkisinin devri anlamına geldiği, kuvvetler ayrılığı prensibine aykırı düştüğü ve bu haliyle sigorta şirketlerine imtiyaz sağladığı gerekçesiyle; 2918 sayılı kanunun söz konusu hükümleri iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi kararının resmi gazetede yayımlandığı tarih olan 09.10.2020 tarihinden itibaren geçerli olacak söz konusu karar; değer kaybı tazminatı talepli derdest birçok davayı etkilediği gibi; zamanaşımı süresi 2 yıl olan ve karara bağlanmış birçok dosyanın da yeniden görülmesine sebebiyet verecektir. Değer kaybı tazminatı talepleri için bir avukatın hukuki yardımıyla sigortaya başvuru süreci ve dava sürecinin yönetilmesi; hak kayıplarını önleyecektir. Daha fazla bilgi için büro iletişim hatlarımızı arayabilir, görüşme için ofisimizi ziyaret edebilirsiniz.                                                                                                              Türk&Türk Avukatlık Bürosu

Kararı okumak için PDF’e Erişime tıklayın.

No comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir